[cumhuriyetinyüzüncüyılındavirgüleksiondörtbirmayısgünü]

Gün doğmadan dökülmeli klişeye hâlâ bu yüzyılda. Ters dizilecek elbette düze döndüğünde hürriyete doğru akacak mürekkep. –Kan değil. – Kâğıt daha bembeyazken. Müsavatla uhuvvet sütuna sığmadığından dışarıda. Durduk yere bir Kieslovski. Mavisi hepsine baskın. Ama sakalımın akı, kıpkırmızısı penguen belgeseli izleyen gözlerimin. Dayandı kapıya. Alacaklılar. Taşra baskısına yetişmek isteyen sloganlar da. Kahrolsun istibdat. Biliyorum sevineceksin okuduğunda sonsuz sandığın Yıldız’ın süpernovaya dönüşme haberini. Meşveret’te veya Mizan’da. Birleşme ve İlerlemenin yanlışlarını bir yakana sipolet dikip –rozet değil– ilikleyeceksin kırık kolunun manşetini yeni güne. Omuzlarında gökyüzü.

Yen içindeki sancın bir kıyamettir kopacak ufuklarda.

Alper Beşe