Ormana kendini hatırlatan ağaç devrildi, gören olmadı
Kökün emdiği suya borcum var gibi kalktım ayağa
Abansam da arıtamadım topraktaki kan sesini
Ama göğsüm geniş, kendi etime üfledikçe
Dünyaya saçılıyor rahmim, çünkü geçtim o yoldan
Çünkü tohum kendine layık bulmuyor artık beni
Tamam, sırtımda yükünüz için yer kalmadı hiç
Nasılsa çıtırdayıp kırılan kalp yine bana ait
Kim taşıyabilir zaten bir ormanı ömür boyu
Sırtlayamadığım her şey sizin tamam, kalbim hariç
Dişli ve masum, bunlar arasında sallanıyor yüzüm
Hem iz bıraktım hem de suçsuz kaldım
Yemin ettim bir kalbim bir allah
Başka da ne malım var ne sahibim
Bin yıl oldu
O devrilen ağacı oya oya tamamladım kendimi
Yaprakları toplamak çekmiyor hiç içim
Taşlardan mızrak, gagalardan şifa
Eteğimin ucundan çeke çeke artık eve, diyor şimal
Sadece ellerim üşüyünce geliyor aklıma evim
Ama dünya yüzüme batıyor
Yavaşça dikenleniyor yüzüme sürdüğüm dua
Olan oldu, giden gitti, boynumda minareler
Bir ağaç değilim ki öğreteyim size devrilmek nedir
Bin yıl oldu
Kırık bir dalı yonta yonta iyileştirdim kendimi
Dilimle kalbimin zehrini aldım çoktan
Bu bulantı, bu öğürtü, bu karartı bundan
Her şeyin kıyısındayım, çıplak ve aşikâr
Orman kendini hatırladı, yanmayı ve hayvanları da
Kökün emdiği suya zehri damlatan dil benim dilim
Ağaçta yoksa da bende var işte kalkmak diye bir şey
Doğruldum, bir ağaç daha yutkundu içimde
Sonra kalbim sustu, demedi allaha bir şey
Yürüdüm, çünkü tutsun artık evim üşüyen ellerimi
Fazlasına zaten gücüm yetmiyor artık benim
Yemin ettim bir kalbim bir allah
Başka da ne malım var ne sahibim
Ceren Biber
Ceren hanım harika👏🏻👏🏻
Tebrikler çok güzel, başarılar
Şöyle bir sorun var ki, tereddüt etmeden konuşmasını sürdüren birini hatırlatıyor bu dizeler. Tereddüt, hatayı görünür kılar.