
Annem öldüğünde çok küçüktüm
Ve sattı beni babam
Dilim güç bela dönüyorken “temizle temizle” demeye
Şimdi ise temizlerim bacalarınızı, uyurum is içinde
Ufaklık Tom Dacre var ya, ağlamıştı
Tıraşlandığında kıvırcık kuzu gibi saçları
Dedim ki: “Şişt, Tom! Boş ver,
Mahvedemez artık is, kabak kalmış kafanı”
Sakinleşti Tom ve tam da o gece
Neler görmüş neler düşünde
Binlerce baca temizleyici, Dick, Joe, Ned ve Jack
Hepsi de kilitlenmiş kara tabutlarda
Bir melek gelmiş pırıl pırıl anahtarla elinde
Açmış tabutları ve salmış hepsini
Yeşil düz ovadan aşağı hoplayıp zıplamışlar gülüşerek
Yıkanmışlar nehirde, parlamışlar güneşte
Sonra çırılçıplak ve beyaz, sırtlarında heybeleri
Bulutların üstüne çıkmışlar ve rüzgarla oynaşmışlar
Ve melek Tom’a demiş ki eğer iyi bir çocuk olursa
Tanrı babası olurmuş ve aramazmış mutluluğu da
Uyandı Tom sonra, biz de kalktık alacakaranlıkta
İşe koyulduk heybelerimiz ve fırçalarımızla
O sabah soğuktu, Tom ise mutlu ve sıcacık yüreği
Korkmaya ne hacet, yaparsa herkes işini.
William Blake
Çevien: Dilek Erol