Alp Türkol’un ilk romanı “Sahipsiz Mektuplar Müzesi” Vacilando Kitap tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden:

Soluklanın. Şu anda Sahipsiz Mektuplar Müzesi‘nin kitabesini okuyorsunuz. Bu müzede bütün zamanların en tuhaf mektup koleksiyonuna ve Matthew’in çağlar üstü mektuplarıyla insanlık tarihinin değişik hâllerine tanıklık edeceksiniz.

Kendi kendini tekrar ederek var olan, tarihin içinde sıkışıp kalmış bir zaman seyyahının aşkla mühürlenen satırları, bugün artık etnolog ve antropologların değil, edebiyat gurmelerinin ve hikâye kâşiflerinin ilgisine taliptir. Her biri bir başka dönemi (Modern, Mağribi, Barok vs.) yansıtan mektuplar, vuslatı sürekli ertelenen bir sevinin patikasında ilerleyen tek bir el yazısının uzlaşmasız bilmecesiyle karşınıza çıkıyor. Avusturya aydınlarından Alfred Polgar bir keresinde şöyle demişti: “Zamanın onları öldürmesine engel olmak için zaman öldürmeye gelenlerin yeri.” Sahipsiz Mektuplar Müzesi’nin açık adresini ondan iyi tarif eden olmadı.

Şimdi bu küstah “turist tuzağı” lafları bırakın ve kapıyı açın. Matthew yaşadı mı, buna siz karar verin. Belki de her şey, takvimlerin muzip bir şakasından ibarettir.

Alp Türkol, 1995’te Manisa’da dünyaya geldi, TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi ve ardından Carleton College’ı tamamladı. Üniversite eğitiminin akabinde Berlin’e yerleşti. 2021 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde Kayık Hüsnü adlı dosyası ile dikkate değer bulunan Alp Türkol’un ilk öykü kitabı Biz İse Yalnızca Arabalardık adıyla Vacilando Kitap tarafından yayınlandı.