Doç. Dr. A. Zeynep Oral’ın, 19. Uluslararası Ankara Öykü Günleri kapsamında düzenlenen “Tahsin Yücel Öykücülüğü” başlıklı panel için hazırladığı bildiri özetini sunuyoruz.

Tahsin Yücel’in olgunlaşmış öykücülüğünün örneklerinden bir olan son öykü kitabı “Komşular” (1999) ile “Dünya Kitap Dergisi” Yılın Telif Kitabı Ödülüne lâyık görülmüştür. İlk baskısı 1999 yılında Can yayınlarından basılan “Komşular” adlı öykü kitabı aynı adlı öykünün yanı sıra “Aramak”, Mektuplar”, “Yapıt” ve “Oğuzlama” adlı dört ayrı öyküden oluşmaktadır. Sekizinci baskı 2011 yılında yine Can yayınlarından yayımlanmıştır. Toplum gerçeklerini yansıtan olay örgüsü ve toplum içinden seçtiği karakterlere dili ustaca kullanarak anlatan Yücel, çok zincirli bir öykü türü olan “Komşular” adlı öyküsünde yine Yücel’in “Anlatı Yerlemleri” adlı kitabında ifade ettiği anlatının temel yerlemlerini oluşturan “kişi”, “zaman” ve “uzam” kavramlarından sadece uzam (mekân) kavramı incelenmeye çalışılmıştır. Bir filmi oyuncular, olay örgüsünü, olayın geçtiği zamanı ve yeri bir bütünlük içinde, birbirlerine göre ilişkileri çerçevesinde değerlendiririz ve filme bir anlam yüklemeye çalışırız. Yazınsal bir metinde de kişi, zaman ve uzam (mekân) anlatıyı oluşturan üç temel öğe olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişi, zaman ve uzam üçgeni, bir söylemin anlatı düzeyine erişmesi için temel oluşturur: “Uygulamada bir söylemin anlatı düzeyine erişebilmesi için, en azından belli bir zamanda bir söyleme, düşünme ya da yapma edimiyle donatılmış bir kişiyi içermesi gerekir.” (Yücel, 1979: 13). Anlatıcı, kişileri ve anlattığı öyküyü belli bir yerde ve belli bir zamanda ve adı sanı olan ve aşağı yukarı betimlenmiş uzamlara yerleştirir. Kişi, zaman ve uzam üçgenini oluşturan öğelerden birinin değişmesi diğerini de buna paralel olarak değiştirir. Okur tıpkı film seyircisi gibi metnin anlamını bu öğelerin birbirleriyle olan ilişkileri çerçevesinde çözmeye çalışır.

İnceleme, anlatı göstergebilimi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Uzama anlam yükleyenin insan olduğu ve de insanın varlığının ve deviniminin uzam çerçevesinde anlam kazandığı ifade edilirken, uzamın insan tarafından oluşturulmuş bir nesne olduğu açıklanmıştır. Öyküde yer alan uzam sözcükleri, türleri, uzamın işlevleri metin bağlamında incelenirken, uzamsal göstergeler yardımıyla okurun okuma sürecinde nasıl anlam yaratabileceği örneklerle açıklanmıştır. Kurgulama sürecinde anlatı kahramanının uzamdaki hareketi incelenerek, uzamın kahramanın dünya görüşü, zaafları ve karakteriyle ilgili ip uçları verdiği metin bağlamında gösterilmiş ve uzam değiştirici ve dönüştürücü bir eyleyen olarak ele alınmıştır. Bu çerçeveden hareketle Öykünün baş karakteri olan dinginliği ve sakinliği kendine hayat mottosu edinen Albay Atmaca’nın tatil yapmak için bir kıyı köyüne gelerek kiraladığı bir çatı katından alt balkonunda bir ailenin kavgasına tanık olmasıyla birlikte kendini sorgulaması dinginliğe olan tutkusuna rağmen bu kavganın çekiciliğine kapılarak kendisini bu kavgayı bekler durumda olmasıyla kendi gerçekliğiyle yüzleşmesini anlatılmaktadır. Burada Albay Atmaca’nın çatı katı uzam olarak yukarıyı, dinginliği, sakinliği, yalnızlığı, balkon ise kavgayı, kavgaya rağmen birlikteliği temsil etmektedir. Uzamlar arasındaki gerilim Albay Atmaca karakterinin kendini, insan ilişkilerini, aile kavramını sorgulamasına, “ben” ve “ötekinin” gerçekliğine ayna tutar.
A. Zeynep Oral
23 Mayıs 2022 Pazartesi günü Çağdaş Sanatlar Merkezinde düzenlenen “Tahsin Yücel Öykücülüğü” panelinin kaydını izlemek için tıklayın.