Fuat Eren

elimde vahdet dağını kurcaladığım iğne
usanmadan yonttum durdum
ha kırıldı ha kıracak kir pas içinde
bu ne güzel giz ortasında olduğum
sırtıma yapışan zamansızlık
her yerde her şeyi bilen bilinmez
önüm arkam sağım solum boyutsuzum

eremeden sezdiğim eriyerek nereye
kaynağını taşıran ırmak
üstüme bulaşmış zerresi varlığın
sığ sularda bile boğulduğum
benim aklım ermez bu aydınlığa
her yanım balçık, tepe yerli yerinde parlak
öncesiz söz bitmeyene köprü
kuşatandan sıçramış ne varsa
harita bir, nokta maya, teklik tek
aşılmazı gösteren ayna
yürü yaaa!!! kendime isimsiz ama kulum

peşimi bırak başımı döndüren tatlı zehir
rüyalarımda felç, rotam uzun
sonu yok çeperinde arzulardan dev pıtrak
yerimde sayıyorum çaresizlik koşusunda
çıkınım söz, vebal kırıntılarıyla dolu yolum
rahat da neymiş, hoş geldin elem
çağırılmaz ama geldiğinden baş göz üstüne misafir

açılmaz kapıları açan anahtarın üç dişi
zikir şükür fikir
bu şiir söyledikten sonra kendini hiç edecektir

Fuat Eren