
ben bu deli başımı ne yana çevirsem
bir evkaf memurunu yoldan mı çıkarsam
kırmızı çizgiyi geçse bir halk
ezberlesek ebemkuşağı adlarını
havalansa içimdeki kısrak yelesi
öpsem güzelleşir mi çirkin politikacılar?
olmalı mı bu seyirlik tepesi
unutulmuş gözlerle bir bakış
bir kara cümbüş ki ortada dönen
tersine uğunmuş bin semazen
azrak bir korkuluk, kargaları besleyen
söyle şimdi ey tanrı,
lanetlendik mi biz,
yoksa yitirdik mi öfkemizi?
yığılmışız, kentler biçimsiz varyete
üç daire düşüyor dört kardeşe
gövdeler var yerde, kanlı gövdeler
öpsem güzelleşir mi çirkin müteahhitler?
devlet bana bakıyor, soyunamıyorum eskilerimden
yer aç dirilişime, ey kaldırım taşı
ben bir hevesli yünlügelinim
sandığımdaki rahibe işlerini
söke söke geldim
olmalı mı bu karanlık
işgalci mi gece, geç mi doğar aydınlık
söyle şimdi ey tanrı,
lanetlendik mi biz,
yoksa yitirdik mi öfkemizi?
uçurtmam ol ey pencerem
güne bakan yüzümden
yakalayacağım harpsiz sabahları
gözbağcılar kaldıracak bir bir
al kırmızı hudutları
söyleyin bana şimdi,
bir kere öpsem, güzelleşir mi tanrı?
Selcan Kırnal
Beğendim. İyi düşünülmüş bir çıkmaz.
Özür,
” bir kara cümbüş ki ortada dönen, tersine uğunmuş bir semazen”
Sokakta görsem sizi (eğer resimdeki sizseniz) asla bu cümleyi kuracağınıza inanmazdım…