“Vaaah” demiş köstebek! Yağmur yüzünden evim sular altında kaldı.

“Poff “demiş ayı, sel evimin bahçesini dağıttı!

“Of” demiş maymun, rüzgar evimin çatısını uçurdu!

“Ah” demiş sincap. Köprümüz yıkıldı.

Sonra… Karar vermişler, el ele verip yıkılan evlerini beraberce onarmaya. Ahlayıp vahlayarak bir şey elde edemeyeceklerini anladıklarında yardımlaşarak evlerini ve çevrelerini onarmaları gerektiğine karar vermişler.

Bu kitap, komşulukları pek de güzel ilerlerken başlarına birçok doğal felaket gelen orman hayvanlarının üzüntülerini çoçuklarımızla birlikte bizlerin de kalbimize sunuyor. Kendimiz için üzülmek, başımıza gelen kederli olayları sevdiklerimizle paylaşabilmek, sonra da bir umut bularak çare arayıp işe koyulmak nasıl olur, hem çocuklara hem de onlara okurken farkında olmadan da biz büyüklere anlatıyor.

Birlikte okurken hayatta her türlü talihsizliğin zaman zaman oluşabileceğini, fakat yılmazsak ve yardımlaşırsak birlikte nelerin üstesinden gelinebileceğini en sade, en içten haliyle bizlere fark ettiriyor.

Çocuklara bu kitabı okurken, ayının yıkılan çatısını kendine nasıl dert edindiğine şahit olacaksınız. Yetişkenler bile aksilikler karşısında kayıtsızken minicik yüreklerinin iyilik ve duyarlılıkla dolu olduğunu görerek şaşkınlık duyacağınız bir kitap. Defalarca okusanız da her seferinde çocuk kalplerinde aynı üzüntüyü duyduklarını, derin bir empati yetenekleri olduğunu hayretle takdir edeceksiniz. “Ne demiş sincap?” diye sorduklarında verecek bir cevap bulamazsanız ilk okuduğunuzda, bilmediğinizi söyleyerek size öğretmesini isteyeceksiniz. Birlikte üzülmenin, sonra üzülmekten vazgeçip bir çözüm aramanın, birlikte umutlanıp mutlu bir sona ulaşmanın hiçbir şeyle takas edilemez mutluluğunu yaşayıp iki can, iki dost ve kocaman bir aile olacaksınız. Kitaptaki tüm tamir işleri bitince son sayfayı huzur bulmuş bir el yavaşça çeviriken “bittiii” dediğinde dünyanın gelecekte güzelleşebileceğine tüm çocuklar adına bu kez siz de inanacaksanız.

Nazlı Uygun Emil