Berat Can Aksoy

aşmak sınırları;
varmak yâre, varmak memlekete,
ne kadar zormuş arkadaşlarım.

dönüyor bize sırtını yaşam,
hepimizi çizgilerle bir yerlere hapsetmiş;
bir atlasın üzerindeki sonu gelmez çizgilerle,
sonra da bir yalan uydurmuş;
“dünya hepimizin!” diye.

“dünya hepimizin!”
ama ben adım atamıyorum şu an;
bir sınırdayım, önümde beyaz bir çizgi,
bir ayağım havada;
tıpkı adım atmaya hazırlanan bir leylek gibi.
karşımda bir asker ve
bana doğrulttuğu tüfeği.
“dünya hepimizin!”
ne hoş bir yalan!

“dünya hepimizin!”
şimdi bir trendeyim, Varşova’ya gidiyor.
beyaz bir çizgi yok önümde,
ama cebimde bilet param da yok,
pasaport ne arar?
kondüktör yaklaşıyor oda oda,
lanet olsun! Saklanacak bir yer de yok,
yakalıyor kondüktör bey beni ve
veriyor sınır polisine.
“dünya hepimizin!”

sınır dışı ediliyorum;
başka bir sınıra doğru.
yine önümde beyaz bir çizgi,
karşımda donuk bakışlarıyla bir emir kulu,
adımım yine havada asılı,
basıyorum bu kez ayağımı öbür tarafa!
bir şarjör mermi boşalıyor göğsüme,
kanım ıslatıyor sınırın her iki tarafını;
“dünya hepimizin!”

Berat Can Aksoy