İnternet kitapçılarının artışı, okurların kitaplarını bu sitelerden almaya başlamasıyla birlikte kitabevlerinin, sahafların da değiştiği, dönüştüğü bir gerçek. Kimi okur hâlâ sadece kitabevleri ve sahaflardan kitap alırken kimi okur da, tam tersine, sadece internet kitapçılarından alışveriş yapıyor. Elbette iki kanaldan yararlanan okurlar da var.

İnternet kitapçıları daha uygun fiyatlar, indirimler mi sunuyor okura? Peki, kitabevleri bu ortamda nasıl ayakta kalıyor? Söyleşiler, imza günleri mi düzenliyorlar? Kitaba dokunmadan, görmeden, sayfalarını karıştırmadan satın almayan okurların ilk tercihleri hâlâ kitabevleri mi? Yoksa bu bir nostalji öğesi mi artık?

Bu sorular etrafında, varsa sorunlarını dinlemek ve kitabevlerini, sahafları tanımak için bu diziyi başlatmış bulunuyoruz.

Konuğumuz, Ayvalık’ta bulunan Evin Kitabevi’nden Hünkar Erdem Söğüt.

Evin Kitabevi

Evin Kitabevi’ni ne zaman açtınız? Başlangıçtaki motivasyonunuz, amacınız, niyetiniz neydi?

Kitabevimizi 2020 yılının Kasım ayında açtık. Pandemi döneminde kitabevi açarak ticari anlamda büyük bir riske girdiğimizi biliyorduk. Başlangıçta bir kâr getirisi olacağını hiç düşünmedik sadece bu dönemde insanlar her şeyden bu kadar yılmışken bir umut olsun istedik bizlere.

Hayatın her alanında artan dijitalleşmeyle birlikte internet kitapçılığının da geliştiği aşikâr. Hemen her gün bir internet kitapçısının indirim haberine uyanıyoruz. Bu durum sizi nasıl etkiliyor? Rekabet etmekte zorlanıyor musunuz?

Rekabet etme gibi bir şansımız yok. Kitaplarda kâr oranı belli ve internet kitap fiyatları bazen bizim aldığımız fiyatlardan dahi daha uygun oluyor. Herhangi bir kitabevinin, internet satış kanalları ile fiyat açısından yarışabileceğini maalesef ki hiç sanmıyorum.

Kitabevinizde söyleşi ve imza günleri düzenliyor musunuz? Okurun internet kitapçılarında bulamayacağı, karşılaşamayacağı neler var Evin Kitabevi’nde?

İmza günleri, söyleşiler, seminerler tabi ki yapıyoruz. Geçtiğimiz yaz döneminde Onur Orhan ile “Yazmak ve Dönüşmek” isimli bir okur-yazar buluşması düzenledik. Ayvalık sakinlerinden oluşan bir okuma grubumuz var. Düzenli aralıklarla seçtiğimiz kitapları okuyup ardından üzerine tartışma günleri düzenliyoruz. Farklı dönemlerde beden perküsyonu ve ritim etkinlikleri düzenledik. Takip eden dönemde de yine benzer programlarımız olacak. Bunlardan bizi en çok heyecanlandıranı 31 Ekim tarihinde düzenleyecek olduğumuz Haldun Dormen imza günü. Okurların internet kitapçılarında bulamayacağı birçok etken var. Öncelikle kitaba dokunmak, kitap hakkında konuşmak, kitap önerisi almak gibi. Tüm bunların yanı sıra, neredeyse açtığımız günden beri tüm okurlarımızın katkılarıyla devam ettiğimiz, öğrencilere özel Askıda Kitap kampanyamız var. Birçok öğrencimiz ihtiyacı olan kitaplarla ücretsiz bir şekilde buluşurken diğer taraftan birçok okur da onları bu kitaplarla buluşturmanın mutluluğunu yaşadı.

İnternet üzerinden kitap satışı yapıyor musunuz?

NadirKitap.com sitesi üzerinden ikinci el kitap satışımız bulunmaktadır.

Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?

Öncelikle tüm sektörler gibi biz de çok etkilendik. Hem bireysel hem de kitabevi olarak. Hafta içinde insanların kısıtlı saatleri oluşu, hafta sonunda ise tamamen eve kapalı olması alışveriş saatlerini inanılmaz kısıtladı. Bu durum da herkesi maalesef internetten alışverişe yönlendirdi.

Nasıl bir müşteri profiliniz (yaş, cinsiyet gibi) var? Bu profilde değişimler gördüğünüz zamanlar oluyor mu?

Açıkçası Ayvalık nüfus yoğunluğu ile doğru orantılı. Emeklilik tercihi olarak Ayvalık’ı seçmiş müşterilerimiz de var, bol bol öğrencimiz de. Cinsiyet olarak kadın okuyucu sayısı çok daha fazla. Yaz döneminde tabi ki profilde çok fazla değişiklik oluyor. Tatile gelenler sahilde okuyacak kitaplar almaktalar.

Geleneksel kitapçılığın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Tabii ki bu konuda umutsuz değilim. İnternet kitapçılığı hızla artarken geleneksel, bağımsız kitapçıların sayısı hızla azalmakta. Ancak bu yeni bir sektörün de yolunu açıyor. Türkiye’de kitap yazımı Avrupa’ya göre oldukça geç gelişti. Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet döneminde yazılan kitaplar yeni yeni kıymet oluşturmakta ve bu kitapların kıymet bulduğu yerler yine sahaflar olacaktır. İleriki yıllarda evet bağımsız kitapçıların sayısının daha az olacağı kesin ancak içerisinde daha kıymetli kitapların olduğu, iyi okurların gitmek için heyecanlandığı, daha özel yerler olacak diye düşünmekteyim.