Bu sene ilk kez verilen “Insitut Français Türkiye Fransızca Çeviri Ödülü”nün sahibi, Mahir Güven’in “Grand Frère” adlı romanını “Ağabey” adıyla Türkçeye aktaran Ebru Erbaş oldu. Fransızca Çeviri Onur Ödülü’ne ise Aysel Bora değer görüldü.

Fransa Sarayı’nda düzenlenen törenin açılış konuşmasını yapan Fransa Büyükelçisi Hervé Magro, «Çeviri olmadan, kültür ve özellikle edebiyat, yalnızca dilsel olarak sınırlandırılmış tek bir edebi alanda seyahat edebilir. Çevirmenler olmasaydı, Voltaire, Hugo, Sartre, ve Amin Maalouf’un eserleri Türkçe dahil olmak üzere başka dillerde okunamazdı… Frankofoni sınırlarını aşıp, başka okuyucu kitlelere iletilemezlerdi.» diye konuştu.

Türkiye’de her yıl çıkan yeni kitapların % 15’inin çeviri olduğunu belirten Magro, Fransızca’nın ikinci çevrilen dil olmaya devam ettiğini belirterek «Bu dinamizmi, yılda yaklaşık otuz kitabın çevirisine izin veren bir Yayın Yardım Planı ile zaten destekliyoruz. Bu yeni Fransızca Çeviri Ödülü’nün uzun vadeli olarak Fransızca’nın Türk çevirmenlerine somut desteğimize katkı sağlamasını umuyorum» diyerek ödülün anlam ve önemine işaret etti. 

Institut Français Türkiye, yayımlanmış eserlerin Fransızcadan Türkçeye çevirisini destekleyip teşvik etmek ve tercümanlık mesleğini öne çıkarmak, tercümanın Türkiye’de kitap ve yayıncılık sektöründeki yerini güçlendirmek amacıyla bir manifesto yayımlayarak Fransızca Çeviri Ödülleri’ni başlattı. Başkanlığını INALCO Türkçe Kürsüsü Yöneticisi ve Actes Sud Türkçe Koleksiyonu Müdürü Timour Muhidine’in yaptığı Institut Français Türkiye Çeviri Ödülleri Seçici Kurulu; Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr Lâle Özcan, Hacettepe Üniversitesi Çeviri Bölümü Başkanı Doç. Dr Zeynep Oral, Galatasaray Üniversitesi Öğr. Gör. ve çevirmen Dr. Şilan Karadağ ve çevirmen editör Ayça Sezen’den oluşuyor.

Ödül gerekçesine göre Ebru Erbaş, her bir roman karakterine göre değişen roman dilini, çok katmanlı olay örgüsünü, romanın temel ekseninde yer alan kültürel karşıtlığı Türkçeye aynı nüanslarla ve eşdeğer bir biçimde aktarmayı başarmıştır. Paris banliyölerine ait olan güncel argoyu ustalıkla ve eşsiz bir denge oluşturarak erek dilde de kurabilmiştir. Üslup ustalığına dayalı bu romanı dil düzeyiyle, eşdeğer anlatımıyla, bütünlük içinde Türkçede karşılamayı başarmıştır. Tüm bu evrensel meseleler karşısında karakterlerin ağzından dökülen öfkeyi, eleştirel yaklaşımı ve bunun hissettirdiği çaresizlik duygusunu çevirisinde okura yansıtabilmiştir.

Klasik edebiyattan modern ve çağdaş edebiyata uzanan geniş bir yelpazede, yılların deneyimiyle Fransızcadan Türkçeye yaptığı çevirilerle Türkiye okurunu frankofon edebiyatla buluşturan ve kaynak metne hâkim olmanın yanı sıra, erek dilde eşdeğer bir üslup yaratarak metni okura en doğru ve anlaşılır biçimiyle aktaran Aysel Bora Fransızca Çeviri Onur Ödülü’ne layık görülmüştür.

Prix Goncourt du Premier Roman, Prix Régine-Deforges, Prix Première gibi önemli ödüller kazanan Ağabey Paris’in banliyölerinde büyümüş ve otuzlu yaşlarını sürmekte olan biri taksi şoförü diğeri ameliyat hemşiresi, yarı Suriyeli yarı Fransız iki erkek kardeşin çağdaş ve siyasi romanı. İslami terör, İslamofobi, laiklik, göçmenler, işsizlik ve prekarya gibi güncel tartışmaların Suriye İçsavaşı’yla birlikte giderek yoğunlaştığı günümüzde, okuru tüm bu tartışmaların öznesi olan insanların dünyasının gerçekliğine ve ruhlarının derinliklerine taşıyor; milliyet, aidiyet, kültür, kimlik gibi kavramları kahramanlarının gözünden sorgulayarak sarsıcı ve ufuk açıcı bir deneyim sunuyor.