“Anlama Arzusu”, edebi metinleri yalnızca okumak değil anlamak isteyenler için bir başucu kitabı niteliği taşıyor.

Edebi metinleri özel ve kalıcı kılan en önemli unsurlardan biri, metinlerin incelenip eserler ve yazarları hakkında araştırmalar yapılması, makaleler, kitaplar yazılmasıdır. Nitelikli edebi ürünler, okura sunulduğu andan itibaren artık yazarının mülkiyetinden çıkarak ortak bir kullanım sahasına, bir tür laboratuvara girmiştir: Okurların, araştırmacıların, eleştirmenlerin, edebiyat tarihçilerinin olduğu, zamanla ve boyutla ölçülemeyen bir laboratuvardır bu. Metinler okunur, yeniden okunur, başka metinlerle bağlantılar kurulur, eserlerin dili, teknikleri üzerine kafa yorulur, yazarların birbirlerine etkileri bulunur, biyografik unsurlar not edilir, akımlar arası karşılaştırmalar yapılır, sosyal-psikolojik-tarihsel çıkarımlar yapılır… Her eser tahlil edildikçe güzelleşir, anladıkça değeri artar. O yüzdendir ki yazdığı eserlerin sayısı bir düzineyi bulmayan Kafka ve onun eserleri üzerine yazılmış bir kütüphaneyi dolduracak kadar kitap vardır. Kafka’yı, Shakespeare’i, Cervantes’i ölümsüz kılan biraz da -hatta ziyadesiyle- metinlerinin incelenmesi, nesilden nesile aktarılan bir edebi hafıza oluşturulması değil midir? Anlama Arzusuadlı kitabın yazarı Mustafa Kurt’un, Tanpınar’ın eserleriyle ilgili kurduğu cümle yapmaya çalıştığımız tespiti özetlemek için de çok uygundur: “Metinler yazılmaya, kahramanlar ise yaşamaya devam etmektedir.”
Çolpan Kitap tarafından yayınlanan Anlama Arzusu kitabı, alt başlığında belirtildiği gibi Modern Türk Edebiyatı Üzerine Yazılar’ın olduğu, yazarı Mustafa Kurt’un öznel olarak belirlediği metinleri yorumlayan, seçilen metinleri derinlemesine okumaya çalışan ve bunu fazlasıyla başaran bir yapıt. Kitap özellikle Cumhuriyet Dönemi’nde yazılan edebi metinleri merkez alarak bu metinlerin “zengin anlam katmanlarına” yolculuk yapıyor. Yazarın son on yıl içinde modern Türk edebiyatı üzerine yazdığı ve hemen hepsi akademik süreli yayınlarda veya edebiyat dergilerinde yayınlanmış olan yazılar, kitabın ön sözünde belirtildiği üzere, “herhangi bir edebiyat okurunun da dikkatini çekmeyi isteyen bir bakış açısıyla” kaleme alınmış. Kitapta Sait Faik’ten Ahmet Hamdi Tanpınar’a, Necip Fazıl’dan İlhami Bekir Tez’e, Cengiz Aytmatov’dan Yusuf Atılgan’a kadar çok sayıda yazarın metinleriyle karşılaşıyoruz. Bu metinlerin birçok kavramın merkez alınarak incelenmesiyle, farklı okumalar yapmak için yol gösterici bakış açıları kazanıyoruz.
Varoluşçuluğun Türk Edebiyatına Girişi ve İlk Etkileri, kitabın ilk ve en kapsamlı yazısı. Oldukça aydınlatıcı bilgiler içeren yazıda, varoluşçu felsefenin Türk edebiyatına ne zaman ve nasıl girdiği, edebiyatçılarımızı nasıl etkilediği anlatılıyor. 1950’lerde varoluşçu felsefenin etkisiyle ülkemizde üretilen metinler örneklendiriliyor; belli başlı yazarlar ve eserleri bu bağlamda inceleniyor. Varoluşçu tema ve kavramlarla modernist roman tekniklerini birleştiren dönem yazarlarının eserlerindeki özellikler, başlıklar halinde, dikkat çekici bir dille anlatılıyor.
Mustafa Kurt’un, “Bireyi ve kendini anlatma derdi ile öne çıkan, hikâyelerinde değişen anlatım teknikleri ve üslupla bir dönüm noktası olan yazar” diye tanımladığı Sait Faik’in son hikâyelerini modernizm ve gerçeküstücülük bağlamında incelediği yazısı, özellikle Sait Faik okurları için çok keyifli bir okuma sunuyor. Sait Faik’in “Çocukluğumdan beri haritaya ne zaman baksam gözüm hemen bir ada arar” diye başladığı o güzel öyküsü Haritada Bir Nokta üzerine yazarın yaptığı çözümleme de birkaç kez okunmayı hak ediyor.
Günlüklerinde “hiçbir şeyi bitiremediğinden yakınan” Tanpınar’ın romanlarındaki “tamamlanmamışlık” meselesini Mahur Beste’den başlayarak tüm eserlerini ele alarak irdeleyen Mustafa Kurt, Tanpınar’ın hem eserleri hem yaşamı hakkında çok çarpıcı, düşündürücü bilgiler veriyor.
Anlama Arzusu kitabı okuru öylesine kendi atmosferine çekip özel bir edebiyat yolculuğu yaptırıyor ki, adı geçen metinleri yeniden okuma, okunmamışsa hemen edinme arzusu uyandırıyor. A. Huxley’nin Cesur Yeni Dünya’sının etkilerini görmek için Necip Fazıl’ın hikâyesini yeniden, bir de o bakış açısıyla okuma, Cengiz Aytmatov’un Beyaz Gemi ve Toprak Ana eserlerine “toplumsal hafıza” kavramını akılda tutarak göz atma ve diğer tüm ele alınan metinlerle ilgili yalnızca anlama değil, not alma, handiyse Mustafa Kurt’un yazılarının bir özetini çıkarma gereksinimi hissettiriyor.
Anlama Arzusu, edebi metinleri yalnızca okumak değil anlamak isteyenler için bir başucu kitabı niteliği taşıyor.
Engin Topuz