Yüzyılın en heyecan verici arkeolojik buluntusu olan Göbeklitepe, kendi kaderini yazmaya cesaret eden insanlığın en çarpıcı örneklerinden biri. Dijital bir deneyim olanağı da sunan “Göbeklitepe: İnsanın Gizemli Yolcuğu” sergisi 21 Eylül-31 Aralık tarihlerinde CerModern’de görülebilecek.

Buzul çağına ait masalların kulaklara fısıldandığı, evriminin belki de en yalın katmanıyla yüzleşen insanın hikayesidir Göbeklitepe. Hikayesini bugün anladığımız dil ve bildiğimiz hiçbir ölçütle kavrayamadığımız bir varoluş okyanusunun dibinde anlaşılmayı bekleyen uzak bir geçmişten başkası değildir.

Bereketli hilalin kalbinde yükselen kireç taşından oyma sütunlar tüm dünyanın tarihe ve insana olan bakış açısını değiştireli sadece birkaç yıl olmasına rağmen 11,600 yıl öncesinden fısıldadığı esrarengiz günlüğünü kelime kelime bizlere sunuyor.

Kazılarla birlikte, yerleşik yaşama geçişle ilgili bilinen tüm bilgileri alt üst eden kalıntılar ortaya çıktı. Herhangi bir gelişmiş teknik ve teknolojiden yoksun olarak, dikilebilmesi için devasa bir organizasyon ve işbirliği gerektiren 60 tonluk taşlar ne ifade ediyor? Doğanın tüm zorluklarına karşı, bu yapıyı inşa etmelerindeki motivasyon neydi? Dünyada kabul gören arkeolojik görüşe göre, avcı ve toplayıcı yaşam biçiminden yerleşik hayata geçilmesindeki en önemli faktörler açlık korkusu ve korunma içgüdüsü olarak gösterilirken, Göbeklitepe buluntuları ile yerleşik yaşama geçişte yüksek inancın da etkisinin olabileceği düşünülüyor.

Göbeklitepe buz devrinin sonlarına dek uzanan çok uzun bir düşünce ve sanatkarlık geleneğinin doruk noktası ve aynı zamanda manevi dünyamızda çığır açan dev bir sıçrama tahtasıdır. İnsanı tasvir eden, insanı kutsayan devasa taşların üzerinde eksiksiz detaylarıyla hayvan betimlemeleri görünür. Arkeologlara göre Göbeklitepe insanların bir araya geldikleri, bilgi paylaştıkları, beraber ziyafet verdikleri ve belli ritüelleri gerçekleştirdikleri belirtilmektedir. Yapıların amacının tam olarak ne olduğu cevaplanmayı bekleyen ve muhtemelen yıllarca sürecek araştırmaları gerektirecek gizemler.

Uzak geçmişte sıradan bir gün

Serginin tıpkı Göbeklitepe gibi büyük bir uğraşı ve özveriyle gerçekleştirildiğini söyleyen CerModern Sanat Programları Direktörü Zihni Tümer, sergiye dair şunları ifade etti: “CerModern ve Reo-tek olarak bu sır dosyasını dijital bir deneyime dönüştürmek ve dünyanın djital mirasına bir katkıda bulunmak için yola çıktık. Bizi en çok etkileyen, somut buluntular üzerinden bizi bugünün kültürüne bağlayan “düalizm” konusu oldu. Ritüeller, renkler, kokular, döngü ve ritmlerle bezediğimiz 2,000 metrekarelik kara kutu alanda sıradan bir güne indirgediğimiz anlatıyı müzik ve görsel şovlarla benzersiz bir dijital deneyim sergisine dönüştürdük.” 

Sergi, 31 Aralık tarihine kadar CerModern ana galeride görülebilecektir.