
İki oğlanın da elinde birer kuş vardı. Kuşlar ötmeli, dediler.
O anda oğlanlardan biri, içinde kuş olan elini yumruk yaptı. Ama kuş ötmedi, yalnızca bağırdı; o da pek uzun sürmedi.
Diğeri elini açtı ve kuşu serbest bıraktı.
Kuşun uçup gitti, dedi ilki.
Ama ötüyor, diye cevap verdi diğeri.
* * *
Bir konuşmacı, büyük bir salonda bir sürü insanın önünde herkesi ilgilendiren bir şey üzerine konuşuyordu. Ama insanlar onu dinlemiyordu. O anda konuşmasını yarıda kesip, orada bulunanlara kendisini duyup duymadıklarını sordu.
Hayır, duymuyoruz, dediler, çok yüksek sesle konuşuyorsun.
* * *
Bir adam işinde bir hata yaptı. Bu onu çileden çıkardı. Çıkar yol olarak iki seçeneği vardı: ya şirret karısına bağırıp çağıracak ya da hatasını düzeltecekti.
O, kanaryasını döve döve öldürdü.
Heiner Müller
Çeviren: Orçun Ünal
Kaynak: Heiner Müller, Die Prosa, Suhrkamp Verlag, 1999.